Üç hilalli yeşil sancak hakimiyetinin, yani Osmanlı Devleti'nin hüküm sürdüğü tarihlerde, üç kıtada (Asya, Avrupa,Afrika) devlet yönetiminde adalet, hoşgörü anlayışı hakimdi. Müslüman, müslüman olmayan herkes barış ve huzur içerisinde yaşamışlardır. Hangi etnik kökene mensup olduğu önemli değildi. İnsan odaklı bir yönetim anlayışı hakimdi. Osmanlı hakimiyetini kaybettiği topraklarda kan akmaya, gözyaşı akmaya, adaletsizlik her geçen gün artarak devam etmekte, ırkçılık, asimilasyon, yıldırma politikası güdülmekte, bölge halkı göçe zorlan -maktadır.
Emperyalist güçler Dünya üzerindeki Osmanlı hakimiyetini kırdıktan sonra Osmanlı Devleti'nin hüküm sürdüğü toprakları paramparça edip, küçük küçük devletçikler haline getirdikten sonra, oluşturmuş oldukları küçük devletlerin yönetimine kendi çıkarları doğrultusunda çalışacak yöneticiler tayin ettiler. Kendi çıkarları doğrultusunda çalışan bu yöneticiler sayesinde devletleri sömürge haline getirdiler.Kurulmuş olan devletler birbirine düşman edilmişlerdir. Düşman olan bu devletler savaştırılıp, Emperyalist güçler silah satıp sanayilerini geliştirdiler, para kazandılar. Devletlerin bütün kaynaklarını yıllardır kendi çıkarları doğrultusunda kullandılar. Kurulmuş olan bu devletler gerek satılmış idareciler, gerek emperyalist güçlerin sömürüsü nedeniyle ekonomik, siyasi vb yönden güçsüz kalmışlardır. Güçsüz kalan bu küçük devletler herhangi bir savaş durumunda kendilerini savunamaz duruma gelmişlerdir. Emperyalist güçlerin çıkarları tehlikeye girdiği zaman, herhangi bir anlaşmazlık durumunda savunmasız milletlere saldırı düzenleyip bombalamakta, yakıp yıkmakta, can, mal kaybına neden olmaktadır. Kısaca bölgede barış, huzur, güven ortamı kalmamıştır.
1948 yılında Ortadoğu'da kurulmuş olan İsrail terör devleti, Ortadoğu ya kan, gözyaşı, huzursuzluk, adaletsizlik gibi olumsuzluktan başka hiçbir olumlu durum sergilememiştir. Kurulduğu 1948 yılından beri Filistin ve bölge ülkelerine saldırmış, sürekli topraklarını genişletmiştir. Emperyalist devletlerin de yardımını alarak bölgede terör estirmiştir. Yapmış olduğu terör saldırısında müslüman kanından başka kan akmamış, müslüman annelerden başka annelerin gözyaşı akmamıştır. Bölgeden yardım çığlıklarına rağmen müslümanlar kayıtsız kalmışlardır. Kınama, gösteri yapma gibi tepkilerden başka hareket sergilenmemiştir.
Ortadoğu'da Emperyalist güçler tarafından kurulan İsrail Dünyanın gözü önünde Filistinlilere ambargo uygulamışlar, Dünya ile bağlarını koparmış, adeta bir ülke açık hava hapishanesi konumuna getirilmiştir. Yetmedi ufak bir bahane üretilerek Filistin halkı üzerine uçaklarla bomba yağdırdılar. Masum Filistin çocuklarını, anneleri, yaşlıları hiç gözlerini kırpmadan öldürdüler. İnsanlık ise adeta viçdanını kaybetmiş olmalı ki seyirci konumunda kalmıştır. Osya müslümanlar tek vücuttu, vücudun bir organı ağrıdığı zaman bütün vücut rahatsızlık duyardı. Maalesef bir müslüman devlet bombalanıyor, yaşlı, kadın, çocuk demeden öldürülüyor en ufak bir tepki gösterilmiyor, harekete geçilmiyor. Demek ki vücudumuz uyuşturulmuş, asıl meselelerden uzak tutulmuştur.
Geçtiğimiz Cumartesi günü sabah saatlerinde Filistin Kassam Tugayları’nın başlattığı tarihi Aksa Tufanı operasyonu dünya gündemine oturmuştur. İsrail'in yere göğe sığdıramadığı Demir kubbe savunma sistemi saldırıları önleyemez hale gelmiştir. İsrail'in saygınlığı büyük oranda yerle bir olmuştur. Kassam Tugaylarının başlatmış olduğu AksaTufanı operasyonu bazı kesimler tarafından haksız, bazı kesimler tarafından haklı bulunmuştur. Bana göre Aksa Tufanı hareketi haklıdır çünkü İsrail in Filistin'e karşı büyük bir saldırı hazırlığı içerisinde olduğu söylenmektedir. Kassam Tugayları ülkelerini korumak için harekete geçmişlerdir. Kassam Tugaylarının yapmış olduğu harekete karşı İsrail'in sivillere karşı başlatmış olduğu saldırıyı anlatmaya gerek yokYerle bir olası İsrail
Sonuç itibariyle rehberimiz olan Kur'an-ı Kerime sımsıkı sarılmalı, rafa kaldırılmış olan Osmanlı ruhu uyandırılmalı, müslümanlar birbirine destek olmalı, İslam dünyanın yaraları sarılmalı, kalplerde müslümanlar tek vücuttur düşüncesi hakim kılınmalı, birimiz hepimiz hepimiz birimiz için düşüncesine hakim olmalıyız. Aksi halde birgün birimiz, birgün hepimiz Filistin konumuna düşebiliriz. Haftaya görüşmek dileğiyle...
Yorum yazarak Tuz Gölü Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Tuz Gölü Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Tuz Gölü Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Tuz Gölü Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Tuz Gölü Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Tuz Gölü Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Tuz Gölü Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Tuz Gölü Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Çiçi Han - Aynı hassasiyeti Doğu Türkistan'daki Uygur Türkleri için de gösteriyor musunuz? Onlar hem soydaşımız hemde müslüman . Türk'e gelince sesiniz çıkmıyor ama nerede bir Arap zulme uğrasa hemen feryat figan. Filistin ektiğini biçiyor . Benim orada önce kör edilip sonra kurbanlık koyun gibi boğazı kesilerek öldürülen15.000 askerim yatıyor . Filistinin bayrağı bile Osmanlıya direnisin sembolüdür .Kuzey Kıbrısı bağımsız olarak tanımayan , Türkiye'nin terör örgütlerine yapmış olduğu sinir ötesi operasyonları kınayan , Azerbaycan-Ermanistan Karabağ Savaşı'nda Ermenistani destekleyen Filistindir.
Yazılan yorumlardan Tuz Gölü Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Tuz Gölü Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Tuz Gölü Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.