Kanser Ağızdan Nasıl Girer

Kanser ülkemizde ve dünyada ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alır. Kanser nedeniyle ölümlerin yaklaşık üçte biri; yaşam tarzı ve beslenme ile ilgili yani önlenebilirdir aslında. Tütün kullanımı, yüksek beden kitle indeksi (fazla kilolu ya da obez olma), meyve ve sebzeyi az tüketme, yetersiz fiziksel aktivite ve alkol kullanımı genel olarak yaşam tarzıyla ilgili olan kanser nedenleridir. Bu yazımda kanser ağız yoluyla nasıl vücudumuza yerleşir bunu anlatacağım. İşte kanser gelişimini uyaran o etmenler:

Katkı maddeleri: Gıda katkı maddeleri, gıdanın üretilmesinden soframıza gelmesine kadar geçen süreçte tat, koku, görünüş ve diğer niteliklerini korumak, düzeltmek veya raf ömrünü uzatmak için gıdaya eklenen doğal veya sentetik kimyasallardır. Gıdalarda güvenli dozda kullanılırlar. Lakin günümüzde katkı maddeleri eklenen ürünlerin kullanım sıklığının artması, aynı katkı maddesini içeren birden fazla besinin üst üste tüketilmesiyle güvenli dozdan çok daha fazlasını aldığımız unutulmamalı. Bunun yanında bazı katkı maddelerini içeren gıdalar, yasal limitlerinde tüketilmelerine rağmen, insanlarda kanser riskini arttırabilir. Örneğin, nitrat türevi bileşikleri içeren işlenmiş et ürünleri (sucuk\salam vb) kolon, mide, mesane ve pankreas kanseri riskini artırmaktadır.

Aflatoksin: Mısır, buğday, pirinç gibi tarımsal ürünlerde yer fıstığı, badem, fındık gibi kuruyemişlerde, kurutulmuş meyvelerde ve kırmızı biber gibi baharatlarda bulunan belirli mantarlar tarafından üretilen bir toksindir.  Aflatoksin üreten mantarlar tarlada, hasatta veya depolama sırasında ortaya çıkabilir. İnsanlar aflatoksin bulunan bitkisel ürünleri yiyerek veya  aflatoksin bulaşan yemleri yiyen hayvanlardan et veya süt ürünleri tüketerek aflatoksinlere maruz kalabilirler. Aflatoksinlere maruz kalma, artan karaciğer kanseri riski ile ilişkilidir.

Pestisitler:  Tarım alanındaki zararlıları yok etmek ve kaliteli ürün elde etmek amacıyla kullanılan kimyasalların genel adıdır pestisit. Pestisitler suda, toprakta, meyve ve sebzeler üzerinde uzun süre bozulmadan kalarak besin zinciri yoluyla insana kadar ulaşabilen zararlı etkiler oluşturmaktadır. Eğer bu maddeleri tarım alanına uygulayan bireysek koruyucu önlemleri almalı mutlaka maske kullanmalı sonrasında duşa girmeliyiz. Üretici isek hasada yakın zaman diliminde ilaçlama yapmamalıyız. Ve çoğunluğun olduğu kısımda isek yani tüketiciysek mutlaka aldığımız sebze ve meyveleri güzelce yıkamalıyız. Yıkama işleminde karbonat kullanmak pestisitleri uzaklaştırmada etkili bir yöntemdir.

Ağır metaller: İnsan vücudu için gerekli olmayan metaller, başta besinler olmak üzere su veya hava gibi yollarla vücuda alınarak bir metal yükü oluşumuna neden olur. Bu metaller yaşam süresince vücutta birikerek kanser dahil önemli sorunlara yol açmaktadır. Hemen hemen tüm ağır metaller kanser oluşturan toksik maddelerdir. Metallerin çoğu besinlerle ve içme suları ile vücuda alınmaktadır.

 Alkol: Alkol tüketimi ağız boşluğu, yutak, gırtlak, yemek borusu, karaciğer, meme, kolon ve rektum kanserlerinin gelişme riskini artırır. Bir kişinin içtiği alkol miktarı arttıkça kansere yakalanma riski artar.

Hazırlama yöntemine bağlı olarak oluşan maddeler: Besinlerin pişirme şekline bağlı olarak bazı yararlı veya zararlı bileşikler oluşabilir. Pişirme sonucu meydana gelen kanser oluşturan bileşiklereden kırmızı et, kanatlı etler ve balıkların yüksek sıcaklıklarda pişirilmesi ile oluşan heterosiklik aminler,  daha çok tavada kızartma, mangalda pişirme ve fastfood yiyeceklerin pişirilmesi sırasında meydana gelir. Kızartma yöntemi ile beslenmenin prostat, pankreas, akciğer, ağız-yutak, yemek borusu ve gırtlak kanserleri ile ilişkili olduğu bilinmektedir. Kömür ya da odun ızgarasında dumanlanma yoluyla pişirmede oluşan polisiklik aromatik hidrokarbonlar ise ısınan ette eriyen yağların kömürün üzerine düşüp ayrışmasıyla oluşur, duman yoluyla taşınır ve etin yüzeyine yapışır. Tümör başlatıcı, geliştirici ve ilerleticidirler. Bir diğer kanser oluşturan madde tütün dumanında ve bazı yiyeceklerde bulunan akrilamittir. Akrilamid, özellikle karbonhidrattan zengin gıdaların(patates, tahıllar gibi) yüksek ısılarda pişirilmesi esnasında oluşur. Ekmeğin kenarında oluşan kızarmış diye severek tükettiğimiz kısımda bir akrilamit oluşumudur desem! Akrilamit oluşumunu engellemek için besinleri 100° nin üzerinde ısıya maruz bırakmamalıyız.

Kanser gelişmesini kolaylaştıran diyet etmenleri: Yağ: Günlük önerilenin üzerinde yağ alınması özellikle meme, prostat, testis, rahim, yumurtalık ve kalın bağırsak-rektum kanserlerinin oluşum riskini arttırmaktadır. Vücuttaki yağ miktarının artması cinsiyet hormonlarının çalışma düzenini bozarak hormona duyarlı kanser türlerinin oluşum riskini artırır. Ayrıca yağ asitlerinin oksidasyonu sonucunda oluşan bileşikler bağışıklığı baskılayarak kanser riskini arttırır.  Protein: Aşırı et ve dolayısı ile hayvansal proteini çok tüketen ülkelerde meme, rahim, prostat, kalın bağırsak-rektum, pankreas ve böbrek kanserleri daha fazla görülmektedir. Bunun nedenlerinden birisi yüksek miktarda hayvansal protein alındığında doymuş yağ tüketiminde de artış olmasıdır. Karbonhidratlar:  Beslenmemizdeki rafine şeker tüketiminin artması glisemik indeksi artırır buda vücutta hormon dengesizliğine yol açar ve obeziteyi tetikleyerek kanser riskini artırır. Son yıllarda yapılan çalışmalarla, diyetteki glisemik indeksi yüksek karbonhidrat miktarının azaltılmasının tümör gelişimini engellediği ya da geciktirdiği ve oluşmuş bir tümörün büyümesini yavaşlattığı ortaya konulmuştur. Ayrıca menapoz sonrası dönemdeki kadınlarda glisemik yük ve toplam karbonhidrat miktarı artışı ile meme kanseri görülme riski artmaktadır.

Bilinçli beslenmek oluşabilecek bir çok sağlık probleminin önüne geçebilecek temel faktördür.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Adeviye Filikci - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Tuz Gölü Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Tuz Gölü Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Tuz Gölü Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Tuz Gölü Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.